Parfümlerden, deterjanlara, kıyafetlerden, gündelik eşyalara kadar her alanımızı saran kokularla bilinçaltımızı ve zihnimizi yönetiyorlar.
Cinselliğin artışına da neden olan kokularla aynı zamanda farklı hastalıklara da davetiye çıkarılıyor.
Vücudumuza sürdüğümüz, kıyafetlerimizi yıkadığımız kendileri ile temizlendiğimizi düşündüğümüz ürünlerin içinde bulunan kokulu kimyasalların zararı olmadığından ne kadar eminiz?

Kokular ve Zihin/Davranış Kontrolü
Doğal kokular vücut dengesini ve sistemlerinin izin verdiği ölçüde insan beden ve ruhuna etkide bulunabilirken, sentetik kokuların güçlü etkisi iç dengeyi yok sayarak, düşman askerler gibi mekanizmamızı işgal eder.
Kokuların nörolojik etkilerinin oldukça farkında olan otoriteler toplumsal davranışları şekillendirmek için özel kokular üretirler.
Bunların en masum ve bilinenleri iş ortamında kullanılan kokularla iş performansını yükseltmek, süpermarket ve alışveriş merkezlerinde satışları arttırmak, stresli ortamlarda insanları rahatlatmak veya cinsel isteği arttırmak amacı ile kullanılan kokulardır.
Her ne kadar toplumun davranışını onların rızası olmadan, müspet yönde bile olsa değiştirmek, manipüle etmek etik dışı bir durum olsa bile günümüzde bu metot sıklıkla kullanılmaktadır(2,18).
“Koku” filminde seri katil Grenouille’ün idam sahnesi gerçekten manidardır. Grenouille idam edilmeden önce son arzusu olarak elindeki şişenin kapağını açmak istediğini söyler.
Şişede öldürdüğü kadınların vücudundan elde ettiği bir parfüm karışımı bulunmaktadır.
Şişenin kapağı açıldığında meydanda bulunan ve biraz önce katilin öldürülmesini büyük bir keyifle izleyecek olan kalabalık halk kokuyu aldığında büyülenmiş gibi Greneoille’ye “sevgilim” diye seslenmeye başlar.
Bunu çok iyi bilen bilim adamı James V. Kohl insan feromonları üzerine yaptığı araştırmada kokulara karşı ne kadar kuvvetli tepkiler verileceğini ürettiği parfümlerle de kanıtlamış oldu(14).
Bugün birçok büyük parfüm şirketi feromonlar kullanarak kadın ve erkeklere karşı cinsi etkileme ve istedikleri kişiye sahip olma vaatleri veriyor.
Bunlar kokuların bugün bildiğimiz, dışarıdan bakıldığında gerçekten olumlu görünen davranış ve zihin kontrolü yollarından bazıları.
Peki ya bilmediklerimiz?
Ama bunların büyük oranda kimyasal karışımlar olduğu gerçeği asla unutulmamalıdır.
Kaynaklar:
1. American Contact Dermatitis Society. 2010. ACDS Allergens of the Year.
2. Dr. Aidin Salih- Gerçek Tıp(Aromalar s19-27,Zihin Kontrolü s474)
3.http://www.profumo.it/perfume/aromatherapy/toxic_perfumes.htm
4.http://www.ekopolitik.org/public/news.aspx?id=5307&pid=13
5. Environmental Working Group (EWG). 2009. Pollution in MinorityNewborns. Available: http://www.ewg.org/minoritycordblood
6.http://www.ekopolitik.org/public/news.aspx?id=5525&pid=13
7.http://younglivingcircle.com/Olfactory.php
8.http://stason.org/articles/wellbeing/health/environment/Fragrance-A-Growing-Health-and-Environmental-Hazard-Part-1.html
9. Duty SM, Singh NP, Silva MJ, Barr DB, Brock JW, Ryan L, et al. 2003.The Relationship between Environmental Exposures to Phthalates and
DNA Damage in Human Sperm Using the Neutral Comet Assay. Environ
Health Perspect 111(9): 1164-9.
10.Swan SH, Main KM, Liu F, Stewart SL, Kruse RL, Calafat AM, et al. 2005.