

Güllerde bulunan kokulu bileşikler
Şimdi pembe çiçekleri bulunan Damask gülünden elde edilen gül yağı bileşenlerini inceleyeceğiz. Bu gül, güzel kokusu ile ünlüdür. Öyle ki, çiçekler ticari olarak hasat edilir ve ortaya çıkan gül yağı parfümlerde kullanılır.
Damask gülünden elde edilen gül yağıın analizi, kütle spektrometrisi de dahil olmak üzere gelişmiş teknikler kullanılarak aydınlatılmış ve bu araştrmalar100’den fazla organik bileşiğin izolasyonuyla sonuçlanmıştır.
Gülün yapısında bulunan, citronellolun, ilginç bir şekilde, neredeyse tamamen ( S ) -enantiomer olarak ana bileşen olması şaşırtıcı değildir.
Ardından geraniol ve ardından nerol gelmektedir.
Bu iki alkol arasındaki tek fark, C = C çift bağlarından birinin etrafındaki grupların düzenlenmesidir.
Geraniol şekilde, metil (CH 3 ) ve CH 2, OH gruplarının aynı tarafında ve adı e izomer.
Bu, bu alkollerin farklı şekillere sahip olduğu ve ikisi de gül benzeri kokluyken, geraniol daha fazla çiçek açar ve nerol daha taze olur.
Geraniol veya neroldeki E veya Z C = C bağını indirgeyerek, hidrojen ilave ederek sitronelol oluşturur.
Listedeki sıradan altı-elemanlı bir halka ve bir keton grubu içeren β-ionon, menekşe ile benzer bir aromaya sahiptir. Son olarak ana bileşen olarak, cis- ve trans- gül oksit vardır.

Neden bazı güller daha sonra diğerlerinden daha tatlı kokuyor?
Parfümlü bir gülün baş döndürücü kokusu hayatın büyük mutluluklarından biridir.

Ne yazık ki uzun ömürlülük ve renk lehine birçok ticari olarak temin edilebilir gül çiçeği yetiştirildi.
Ancak, 2015’te araştırmacılar gülün sırrının kilidini açtılar ve nasıl geri alınılacağını da çözdüler.
RhNUDX1 olarak adlandırılan bir genin, yapraklardaki geraniol üretimini tetiklemesinden sorumlu olduğu keşfedildi (gül yağında önemli bir bileşen olduğunu gördüğümüz gibi).
Bu keşif, gül yetiştiricilerinin kokuları için bitkiler seçmesini kolaylaştıracaktır. Mevcut vazo ömrü / güçlü kök karakteristikleriyle genetiği değiştirilmiş varyantlar yaratmak için mevcut güllerin içine eklenen geni bile görebilmemiz mümkündür. Ancak parfüm eklenmiş haldeyiz (genetiği değiştirilmiş mavi güllerin yaratılması gibi).
