“İnsanoğlunun tarihi ateşle başlar” derler, aynı durum parfüm için de geçerlidir.Ateş yakmayı keşfeden insanoğlu yanan ağaçların ve reçinelerin kokusunu kutsal yaratıcıya ithaf eder. Oilahi güçle ile iletişim kurmak, adak adamak veya ona jest yapmak amacıyla kullanılan ve daha çok tütsü olarak nitelendirilebilecek ilk kokular her ne kadar günümüz lüks tüketim ürünü olan parfümlerimize hiç benzemese de, bugün parfüm dediğimiz her şeye adını vermiştir. Latince ‘Duman’ veye ‘Dumandan’ anlamına gelen “Per fumus” kelimesinin bugünün parfüm sanayine adını verdiği düşünülmektedir.Her ne kadar ilk parfümün nerede ne zaman ortaya çıktığını tespit edilemese de, tarihte kayıtlı en eski parfüme Mezoptamya’da, bundan 4000 yıl kadar öncesinde yani M.Ö. 2000’li yıllarda rastlanmaktadır. Tarihteki ilk parfümlerin bugünkü gibi kozmetik amaçlarla değil, daha çok dini ritüller için kullanıldığı düşünülmektedir ama bu onların özellikle yönetici sınıf için kullanılmadığı anlamına da gelmemektedir.
Mısır ve Parfüm

Antik Mısır parfüm kullanımında son derece ustalaşmıştı.

Mısırlılar tacirler yardımı ile bugün ki Ortadoğu’dan gelen parfümü sevdiler ve hem tören amaçlı hem de güzelleşme amaçları için kullandılar. Kokunun, güneş tanrısı Ra’nın teri olduğuna inanılıyordu.
Nefertum isimli, başına nilüfer takan (zamanın en popüler parfüm maddelerinden biri) yapılmış ve deri giymiş bir parfüm tanrısına bilesahiplerdi.Mısır toplumunda bir kral olsaydınız ya da yüksek statüydeyseniz, parfüm muhtemelen günlük hayatınızın bir parçası olurdu. Siz, onlardan birini kokladığınızda ise, parfüm size kokulu yağ formunda bulaştırdı.

Şu anda bazı bilim insanları, arkeolojik kazılarda bulunan kalıntılarına dayanan bir firavun parfümünü (M.Ö. 1479 dönemine ait) yeniden yapmaya çalışıyor. Böyle bir kalıntıya ulaşmak tamamen şans eseri olup, kokunun analizlenmesi be yeniden yapılabilmesi durumunda, nil nehrinin botanik ve tütsü kokusunu binlerce yıl sonra yeniden alınması ihtimali vardır. Mısırlılar, aromatik ormanlar ve mürlerde uzmanlaşmış belirli bölgelerden büyük miktarda parfüm malzemesi ithal etmişlerdir. Bu ithalat, günümüzde ABD ve Çin’in sandal ağacı için bir milyon dolarlık ticaret anlaşmasına çarpan eşdeğeriydi.Mısır’da yapılan kazı çalışmalarında çıkarılan örnekler, günümüzün gelişmiş analitik yöntemleriyle tam olarak çözümlenemiyor. Çünkü koku bileşenleri uçucu yağlardan oluşmaktadır ve bunların günümüze ulaşması nerede ise imkânsızdır. O yüzden hangi teknikleri kullanarak parfümleri ürettiklerini tam olarak bilemiyoruz ama bunu aşağı yukarı tahmin edebiliyoruz.
Mısır Tarihinde bilinen ilk parfüm “Kyphi” dir. Notalarında; kına, tarçın, ardıç, Hint sümbülü, safran, bal, üzüm gibi toplamda 13 bileşenlerden oluşmaktadır. Mısır’da yapılan kazılarda çıkan Kyphi ismini verdikleri parfümün sadece 12 notasını tabletlere yazmışlar fakat 13. nota hala esrarengiz sırrını korumaktadır. Mısır halkının soylularının, bedenlerini merhem ve yağlarla ovdukları biliniyor. Banyo ve temizliklerine son derece dikkat eden Mısır halkı için parfüm, çok derece önemli bir yere sahipti. Mısırlılar da parfümü diğer çağdaşları gibi dini sebeplerle kullanılıyorlardı .Ölülerini mumyalarken mür ağacı ve çeşitli baharatların kokularından yararlanıyor, krallar veya din adamları gibi önemli kişileri sonsuz yaşama uğurlarken güzel kokmaları için gayret sarf ediyorlardı. M.Ö. 3000’li yıllarda Mezopotamya’da parfümün ortaya çıkışından çok uzun zaman sonra Mısır’a ulaşan ilk parfümler sadece din adamlarının tekelindeydi. Daha sonra bu kurallar biraz esnetilmiş ve imparatorlar ile kraliçelerin de parfüm kullanmasına izin verilmiştir. Ölümden sonra yaşama inanan Mısırlılar, cennette akrabalarının ruhlarını kokularından ayrıt edeceklerini düşünüyor ve bu yüzden mumyalama esnasında parfümlere özel bir önem veriyorlardı. Antik Mısırda, parfüm kutsal bir şey olarak kabul edildiğinden, üretimi için sadece rahiplere izin verilmiş, parfüm üretmek amaçlı tapınaklarda laboratuvar benzeri yapılar düzenlenmiştir. Böylece parfümle ilgili ilk laboratuvarlar tapınaklarda inşa edilmiştir. Çok daha sonra, kraliçeler ve imparatorların parfüm kullanımı için de izin verilmiştir. Mısırlılar, Mür ve Sinameki (bir tür tarçın) ile cesetleri mumyalamışlar ve bu kokuları ölenlerin anısını yaşatmak için yapılan törenlerde de kullanmışlardır. Sadece çok önemli kişilerin kabirlerinde, ahirette de kullanabilmeleri için kokulu su koyarak onun değerine vurgu yapmışlardır. Mısır duvar resimlerinde parfüme çok sık rastlanmaktadır.
Kyphi; Kyphi’nin zarif kokusu antik dünyada çok değerliydi. Şairler ve bilginler övgülerini dile getirdiler. En büyük özenle ve törensel bir şekilde hazırlanması gerekiyor. İşlem boyunca dualar okunuyor. Malzemeler kurutuluyor, toz haline getiriliyor ve tam oranlarda iyice karıştırılıyor. Bunlar bir gün boyunca şarapta marine ediliyor. Daha sonra kuru üzümler yedi gün boyunca şarapta bekletiliyor ve reçine ve baldan oluşan bir karışım elde ediliyor. Daha sonra tüm malzemeler karıştırılıyor ve daha fazla mür ekleniyor. Tüm işlem bir haftadan fazla sürüyor. Her parti Kyphi Yağı’na kendi içinde moleküler olarak bağlanması için zaman veriliyor. Bu, Kyphi’nin bilindiği güçlü etkiyi sağlamak için yaratılışa yeterli enerji sağlıyor.
Kyphi’nin tarifleri, yapımcısının evinin imzasıydı ve birçok tarif temel malzemeler etrafında şekilleniyordu.
Persler ve Parfüm
Eski Fars ve Arap kimyagerleri, parfüm üretimine Batı parfümeri sanayisinin basamakları haline gelen önemli katkılarda bulundular. İslam kültürü, buhar distilasyonu ve yeni hammaddelerin tanıtımı yoluyla kokular çıkarmayı öğrendi. İbni Sina adlı bir kimyager ve filozof, daha iyi kokular yapmak için damıtımla kapsamlı bir deney yaptı ve parfümlerin arkasındaki kimyayı ilk keşfeden kişi oldu. Persler döneminde de parfümüne yoğun bir şekilde yatırım yapıldı – bu yüzden Pers sanatında kralların parfüm şişeleri ile resmedilmesi yaygın bir durumdu. Efsanevi hükümdarlar, Darius ve Xerxes, duvar resimlerinde parfüm şişeleri ile rahatça oturuyor ve ellerinde parfüm çiçekleri tutuyordu. Bugün bu durum, Prens William’ın Burberry koku sözleşmesine sahip olmasının eşdeğeri bir durumdur. Persler, yüzlerce yıl parfüm ticaretinin içinde oldu ve birçoğu temel alkolün keşfedilmesine yol açan damıtma sürecini icat etti. Bildiğimiz bir şey, İranlı kimyager, doktor ve filozof Avicenna’nın, daha iyi kokular çıkarmaya çalışmak için damıtmayla geniş deneyler yapmış olması ve petrol esaslı olmayan parfümlerin ardındaki kimyayı ilk önce çıkarmasıdır.